8 Nisan 2013 Pazartesi

YEMEĞİ SICAK YEMENİN ZARARLARI

Yemeği sıcak yememeli, soğumasını beklemelidir . Sıcak yemekte mideye , bağırsakları ve dişlere zarar olduğu tıp kitaplarında yazılıdır. Bir hadis-i şerifde ; < Üç şeyden bereket kaldırılmıştır .Soğuyuncaya kadar sıcak yemekten, ucuzlayıncaya kadar pahalı olan şeyden ve Allahü teala'nın ismi zikredilmeyen şeyden > Yemek soğuyuncaya kadar üstü örtülü olmalıdır.Böyle yapmakta büyük bereket vardır.Az da olsa akşam yemeği yemeli , terk etmemelidir. Zevaldan öğleden sonra yenen yemeğe akşam yemeği denir.Bunu terkeden kimselerde zayıflama ve çabuk ihtiyarlama görülür .Herde varid oldu ki.<Damarları kesmek hastalanmağa , akşam yemeğini terk etmek kocamağa sebep olur > Sıcak yemeğe düşen sineği iyice batırıp çıkarmalı, sonra atıp, yemeği yemeli, bunu kerih görmemelidir.Musannif (rahimehullah) sıcak yemek diye  kayd koymus ise de, bizim bu konuda gördüğümüz hadis-i şeriflerde sıcak veya soğuk her yemeğe delalet vardır.Hadis-i şerifde <Sinek yemeğe düştüğünde iyice batırın.Zira kanadının birinde zehir, diğerinde şifa vardır > buyrulmuştur. Hadis-i şerifde önce zehir, sonra şifa zikredilmesini Hattabi ( rahimehullah ) hakikate haml etmiştir.Bir hayvanın iki parçasında zehir ve şifa yaratması, Allahü teala'nın hikmetinden uzak değildir.Nitekim akrep  de iğnesiyle zehir akıtır,cirmi ile tedavi edilir. İki kanat mecazi anlamda da olabilir. Çünki sineğin bir kanadı battığında insan yemeyi yemek istemez.Bu hastalık, zehir gibidir. Hepsi batırıldığında tiksinti kalkar, şifa gibi olur.Bu da şifa gibidir.Şerh-i Meşarık'da böyledir...
Kaynak:ŞİR'ATÜ'L İSLAM

7 Nisan 2013 Pazar

TOKLUĞUN ZARARLARI, AÇLIĞIN FAYDALARI

Yemeği, onun hamallığını yapacak kadar değil,seni taşıyacağı kadarıyla ye . Yine yemeği, onun seni yemiş olacağı kadar değil, senin onu yemiş olacağın kadar ye .Eğer onu sen yemiş olursan, yediklerinin tümü gönlüne nur saçar.Eğer o seni yemiş olursa,gönlün kara dumanla dolar. Üç şey kalbi karartır,çok yemek ve çok uyumak .çok konuşmak . Karın doydukça ruh bedenleşir ,karın acıkınca ruh kendisine gelir .Bedenin sağlığı ise az yemekte ,ruhun sağlığı az uyumaktadır. Aşırı yemek yiyen kişinin aklından, tekrar ele geçirilmesi mümkün olmayan bir şeyler gider Açlık, hem yüksek bir sıfat, hem de üstün bir melek(lik)tir.Az yemek , az uyumaya ;az uyku da az konuşmaya sebep olur. Tokluk hastalığı ,hastalıkta acıyı davet eder. Bütün hastalıkların temelinde  tokluk vardır . Açlıksa cümle devanın esasıdır. Vehimlerin, kuruntu ve vesveselerin, hatta mahlukatın azgın nefislerin yakıcı ateşini açlık söndürür.Nefsi aç olanın vesveseleri gider. Deli bile aç kaldığı zaman akıllanır. Açlık ibret tarlası ve hikmet kaynağıdır. Yine açlık, yüksek anlayış ve derin sezişin ruhu, aşk kapısının anahtarı, irfan nurunun feneri ve hakikat yolunun rehberidir. Nefs yoksul bir hasta gibidir, onun acil şifası açlıktadır . Tokluk gönülden hikmeti siler; açlığınsa, gönüle kazandıramayacağı ilim yoktur. Açlık yüksek kalpli ve temiz ruhlu insanların neşesi  ve Allah'ın hassas dostlarının kılavuzudur.
NAZIM
Açlık ki, insan vücudunun safasıdır
Hem evliyanın ve ruhu hemde temizlerin şiarıdır
Yemek düşkünlüğü Allah Dostunda bulunmaz
Zira ki,onun azığı hep Mevlayı  anmaktır
Kaynak:MARİFETNAME                                                        

YEMENİN VE İÇMENİN SÜNNETLERİ

"NAR SUYU KADAR FAYDALI TUZ KADAR ZARARLI HİÇ BİR ŞEY YOKTUR
                                                         AMA
                       AZ TUZ ÇOK NAR SUYUNDAN DAHA FAYDALIDIR"


Yemek yemenin farzı yenecek şeyin halal, tayyib ve insana yetecek kadar olmasıdır.Yemeğin halal ve tayyip olması kendisinin halal olması sünnete ve vera'a uygun şekilde kazanılmış olmasıdır.Şeriatın beğenmediği yollardan kazanılmış olmamalıdır. Yiyeceğin hem halal hem de tayyip olmasını sağlamak çok zor bir iştir. Ufacık bir dikkatsizlik ile yiyeceğin halal ve tayyip olması bozulur.


  KAYNAKLAR
:ŞİR'ATÜ'L  İSLAM
 MARİFETNAME
İHYAU ULUMİ'D . DİN
RİYAZ'ÜS SALİHİN